-
1 tasarruf
tasarruf s\tasarruf etmek (Geld) sparenbir şeyden \tasarruf etmek an etw sparenenerjiden/masraftan \tasarruf etmek an Energie/Kosten sparen -
2 tasarruf
tasarruf Verfügungsgewalt f, Befugnis f; Wirtschaftlichkeit f, Ökonomie f; Ersparnisse pl, Spargelder n/pl;tasarruf hesabı Sparkonto n;tasarruf sahibi Sparer m, -in f;-i tasarruf etmek verfügen über A; nutznießen A; sparen A;-den tasarruf etmek sparen an D, einsparen A -
3 artırmak
I vt1) erhöhen; ( üretimi) steigernhızı/fiyatları \artırmak die Geschwindigkeit/Preise erhöhenbirinin maaşını \artırmak jds Gehalt erhöhenbir şeyin değerini/gücünü artırmak etw aufwerten/verstärkensermayesini \artırmak sein Kapital erhöhen [o aufstocken]2) ( müzayedede) erhöhen (um) (-e auf)II vi1) ( tasarruf etmek) (ab) sparenboğazından \artırmak vom Munde absparen2) ( müzayedede) bietenbaşka artıran var mı? wer bietet mehr? -
4 biriktirmek
-
5 enerji
enerji s1) Energie f\enerjiden tasarruf etmek an Energie sparenkinetik \enerji kinetische Energie, Bewegungsenergie f
См. также в других словарях:
tasarruf etmek — 1) bir malın sahibi olmak, onu istediği gibi kullanmak 2) bir şeyi dikkatli ve idareli kullanmak 3) para biriktirmek Böylece temizleyici giderlerinden tasarruf ettiklerini sanırım. H. Taner … Çağatay Osmanlı Sözlük
tasarruf — is., Ar. taṣarruf 1) Bir şeyi istediği gibi kullanma yetkisi, kullanım Vücudum artık irademin tasarrufundan çıkmıştı. R. N. Güntekin 2) ekon. Tutum 3) ekon. Para biriktirme, artırım Birleşik Sözler tasarruf bonosu zorunlu tasarruf Atasözü, Deyim… … Çağatay Osmanlı Sözlük
TASARRUF — İdare ile kullanmak. Sarfetmek. Tutum. Sâhib olmak. İdare etmek. Sâhiblik. Kullanma hakkı. * (Para veya mal) artırma. * Bir şeye karışıp müdahale etme … Yeni Lügat Türkçe Sözlük
iktisat etmek (veya yapmak) — para artırmak, tutumlu davranmak, tasarruf etmek Biraz iktisat yapmaya mecburum. R. H. Karay … Çağatay Osmanlı Sözlük
demetlemek — tasarruf etmek, kontrol etmek … Beypazari ağzindan sözcükler
tawmak — tasarruf etmek, I, 519 … Divan-i Luqat-i it-Türk Dizini
tutmak — i, ar 1) Elde bulundurmak, ele almak Kucağında kundaklı bir çocuk tutuyordu. Ö. Seyfettin 2) Ele geçirmek, yakalamak Evvela bu terbiyesiz köpeği tuttu, bağladı. Ö. Seyfettin 3) Avlamak Dalyan işletiyorum, tuttuğumuz balığı tekrar denize döküyoruz … Çağatay Osmanlı Sözlük
artırmak — i 1) Artmasını sağlamak, çoğaltmak 2) Bir malı başka alıcıların verdiği fiyattan daha yüksek bir fiyatla almak istemek 3) Tutumlu davranıp biriktirmek, tasarruf etmek 4) mec. Herhangi bir davranışta ileri gitmek Sen edepsizliği adamakıllı… … Çağatay Osmanlı Sözlük
biriktirmek — i 1) Toplayıp yığmak 2) Bir şeyi ölçülü kullanarak artırmak, tasarruf etmek Zehra aldığı bütün paraları biriktiren, iyi kalpli, sessiz bir kızdı. S. F. Abasıyanık 3) Öğrenme, yarar sağlama vb. sebeplerle bazı nesneleri bir araya getirmek,… … Çağatay Osmanlı Sözlük
gırtlağından kesmek — herhangi bir amaç için yiyeceğinden kısıntı yapmak, boğazından kesmek, tasarruf etmek … Çağatay Osmanlı Sözlük
MÜLK — Mal. Yer. Bina. * Hüküm ile bir şeyin zabt ve tasarrufu. * İzzet, azamet, şevket. * Bir şeyin dış yüzü. * İnsanın sahip ve malik olduğu şey. * Akıl sahiplerini tasarruf etmek. * Mâlik olmak.(Her şeyin bir mülk, diğeri melekut, yâni bir dış,… … Yeni Lügat Türkçe Sözlük